Pages

23 Aralık 2013 Pazartesi

Reflüye götüren 6 neden

Reflü yaşam alışkanlıkları ile beslenme tarzına dikkat edildiği ve ihtiyaç duyulduğunda başvurulan ilaç tedavisine düzenli olarak devam edildiği sürece genellikle kontrol altında tutulabiliyor. Ancak bazı durumlarda var ki operasyonu kaçınılmaz hale getiriyor.

Reflü kelime anlamıyla ‘geriye kaçış’ demek. Gastro-özafajeal reflü ise yüksek asit içeren mide içeriğinin yemek borusuna geri dönmesi ve burada mukozal hasara yol açması, solunum sistemine kaçarak öksürük, ses kısıklığı ve astım ataklarını tetiklemesi olarak nitelendiriliyor. Reflü toplumda oldukça sık görülen bir hastalık. Öyle ki ülkemizde her 5 kişiden birini etkisi altına alıyor. Bu hastalık yaşam alışkanlıkları ile beslenme tarzına özen gösterildiği ve ihtiyaç duyulduğunda ilaç tedavisine devam edildiği sürece genellikle kontrol altında tutulabiliyor. Ancak bazı durumlarda operasyon kaçınılmaz hale gelebiliyor. Acıbadem Maslak Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İsmail Hamzaoğlu reflü ameliyatına götüren 6 nedeni açıklıyor.

1.Hasta ömür boyu ilaç tedavisi istemiyorsa: Reflü tedavisinde başvurulan ilaçlardan başarılı sonuçlar alınabiliyor. Ancak bazı hastalar ilaçların yan etkileri ve sürekli olarak ilaç kullanmanın getirdiği psikolojik etki gibi nedenlerden dolayı ömür boyu ilaç kullanmak istemeyebiliyor.

2. Beslenme alışkanlıklarına dikkat etmiyorsa: Öncelikle düzenli beslenmek şart. Ayrıca reflüyü arttırdığı bilinen yağlı gıdalar, kızartmalar ve çikolata gibi besinlerden, alkol ve gazlı içeceklerden ayrıca çay, kahve ile kola gibi kafeinli içeceklerden kaçınmak gerekiyor. Ancak bazı hastalar beslenme alışkanlıklarına dikkat etmekte güçlük çekebiliyor.

3. Mide fıtığı eşlik ediyorsa: Reflü hastalığına sıklıkla mide fıtığı eşlik edebiliyor. Mide fıtığının bazı türlerinde fıtık boğulması ve acil ameliyat riski oluyor. Bu tür fıtıklarda reflünün şiddetine bakılmaksızın hastaya ameliyat öneriliyor.

4. Kullanılan ilaçlar kesilemiyorsa: Kemik erimesine karşı kullanılan ilaçlar, doğum kontrol hapları, ağrı kesiciler veya tansiyon ilaçları reflü şikayetlerinin artmasına yol açabiliyor. Ancak bazı durumlarda bu ilaçların kesilmesi mümkün olmayabiliyor.

5. Hasta yaşam tarzını değiştiremiyorsa: Reflü hastası kilolu ise öncelikle kilo vermeli. Ayrıca yemeği uykudan 3-4 saat önce bitirmeli, yediği gıdaların türüne dikkat etmeli, stresli ortamlardan uzak durmalı, sürekli olarak ilaç kullanmalı ve sigara içiyorsa bu alışkanlığını bırakmalı. Eğer hasta bu şartlara uymakta zorluk çekiyorsa operasyonun seçenek olarak sunulması gerekiyor.

6 . Gastro-özafegeal reflü’ye bağlı hasarlar oluşmuşsa: Uzun süren reflülerden sonra yemek borusunun iç yüzeyinde yaralar oluşabiliyor. Bu yaraların sürekli olarak iyileşip yeniden açılmasıyla birlikte yemek borusunda darlıklar ortaya çıkabiliyor. Reflü nedeniyle mide içeriğinin gırtlak ve solunum sistemine gitmesi ses kısıklığı ve akciğer hastalıklarına yol açabiliyor. Yemek borusunun iç yüzeyinde sürekli devam eden reflü hücre düzeyinde değişiklik yaparak sonu kansere neden olabilecek Barret özofagusu denilen bir duruma neden olabiliyor. Bu tarz hasarlar gelişmişse operasyonla tedavi öne alınabiliyor.

TEK PORT İLE İZSİZ OPERASYON

• Reflü operasyonunun laparoskopik olarak yapılması gerekiyor. Çünkü açık ameliyat ile karşılaştırıldığında laparoskopik, yani kapalı yöntem daha az ağrı, hastanede daha kısa kalış süresi, normal aktiviteye ve iş hayatına daha erken dönüş gibi pek çok avantaja sahip. Öyle ki hastanın operasyondan sonra hastanede sadece 1 gün kalması yeterli geliyor. Ayrıca hasta 4-5 gün sonra iş hayatına da dönebiliyor.

• Açık ameliyatta yaklaşık 20-30 santim karın yarası oluşuyor. Bu yaraya ait enfeksiyon riski daha fazla oluyor. Ayrıca yaklaşık yüzde 10 hastada bu yaradan fıtık oluşma riski mevcut. Laparoskopik ameliyatta ise bu tür sorunlara çok ender rastlanıyor.

• Mide fıtığı varsa bu sorun operasyonda düzeltilerek göğüs boşluğuna kaçış önleniyor ve midenin üst bölümündeki fundus bölümü yemek borusu çevresine sarılarak antireflü bir mekanizma oluşturuluyor.

• Tek port laparoskopik yöntem ise laparoskopinin tüm avantajlarını taşımasının yanı sıra ciltte hiç iz kalmaması gibi kozmetik açıdan çok önemli bir avantaj daha sağlıyor. Laparoskopik ameliyatta 1 santimden küçük 4 ya da 5 yara oluyor. Bu nedenle sadece sağlık değil, kozmetik olarak da açık ameliyata göre belirgin olarak üstünlük taşıyor.

BELİRTİLERİ NELER?

• Göğüste yanma hissi,
• Ağza acı su gelmesi,
• Bulantı, kusma,
• Hazımsızlık, ekşime,
• Gıdaların ağza geri gelmesi,
• Ağız kokusu,
• Yutma güçlüğü,
Daha nadir olarak;
• Ses kısıklığı,
• Boğaz ağrısı,
• Kuru öksürük,
• Astım,
• Zatürree,
• Dişlerde mine kaybı gibi belirtiler ile ortaya çıkabiliyor.

18 Aralık 2013 Çarşamba

Bir haftada sevgili bulmanın yolları!

Sevgilim yok diye şikayet etmeyin, bu yazıyı dikkatlice okuyun ve hemen uygulamaya geçin. Biraz çaba gösterirseniz yalnız geçirdiğiniz günlerin bitmesi an meselesi! İşte size 7 günde sevgili bulmanın yolları!

Görünüşünüzü yenileyin

Epeydir yalnızdınız ve neredeyse evden dışarıya çıkamıyordunuz. Ama artık dışarı çıkmanızın vakti geldi. Bir süredir özen gösteremediğiniz dış görünüşünüzü elden geçirin. Çünkü insan önce kendini  beğenmeli. Kendini beğenmeyen birinin başkasını beğenmesi düşünülemez bile. Tabiki beğenilmek de kaybettiğiniz özgüveninizi yeniden kazanmazınızı sağlayacaktır. Örneğin saçınızı kestirin ya makyaj stilinizi değiştirin, giyim tarzınızda yenilikler yapın. Hatta imkanınız varsa daha önce hiç denemediğiniz bir imaja bürünün, kendinizi ve çevrenizdekileri şaşırtın!

Çevrenizi değiştirin

Çevre demişken; daha önceden gittiğiniz mekanlardaki herkesi zaten tanıyorsunuz. Bu yüzden yepyeni mekanlar keşfedin. Yaşam tarzınıza uygun yerlerde sizin gibi düşünen, ortak noktalar yakalayabileceğiniz insanlar vardır. Onlardan biriyle bir kadeh içki ya da bir fincan kahve ile başlayacak sohbet, bir süre sonra tutkulu bir aşka dönüşebilir. Yeni ortamlara girmekten çekinmeyin, yakın bir arkadaşınızla birlikte keşfe çıkın ve gözünüzü dört açmayı da unutmayın! :)

Kalabalığa karışın

Alışveriş merkezleri, sinemalar, çay bahçeleri, kafeler, barlar, yeni insanlarla tanışmak için uygun fırsatlar bulabileceğiniz yerlerdir. Toplu taşıma araçları da size yeni fırsatlar yaratabilir. Tesadüfler insanın hayatını bazen tamamen değiştirebilir. Başınızı önünüze eğip yürümekten vazgeçin ve her an tetikte olun, çevrenizde olup bitenleri takip edin; belki birileri de sizi takip ediyor olabilir! ;)

Arkadaşlarınızı arayın

Dostlarınızı aramaktan çekinmeyin. Onlar sayesinde çevreniz değişebilir. Kim bilir, belki de dostunuzun o güne kadar görmediğiniz bir arkadaşı, sizin sevgili adayınızdır. Dostlarınızla çıkın, dolaşın, eğlenin. Hatta onları sizinle buluşmaya, tanımadığınız arkadaşlarını getirmeye zorlayın. Bir ev partisi ya da kalabalık bir yemek daveti alırsanız sakın kaçırmayın, mümkün oldukça fazla insanla tanışmaya bakın; mutlaka birilerinin size uygun bekar bir arkadaşı vardır.

Yeni mekanlar, yeni ortamlar

6 gün çok kısa demeyin. Bir dans kursuna ya da kısa süreli bir workshopa kaydınızı yaptırın. Mutlaka bir partneriniz olacaktır. Kimbilir, belki de aradığınız odur. Size uygun bir hobi mutlaka vardır; dil kursu, fotoğraf gezileri, haftasonu trekking turları vs. Birinden birini seçin ve başlayın hemen. Yeni insanlarla tanışmak için onların ayağınıza gelmesini beklemeyin, siz onlara gidin!

Potansiyel adaylar

Telefon rehberinizi ve MSN listenizi bir gözden geçirin. Sohbetinden, birlikte vakit geçirmekten hoşlandığınız birileri vardır elbet. Evet, daha önce sadece arkadaş gözüyle bakıyordunuz ona ama her an herşey olabilir. İş yerinizde sizi çok güldüren arkadaşınız, geçerken bakmaktan gözlerinizi alamadığınız karşı masadaki çocuk ya da okulda sizden birkaç sıra arkada oturan yakışıklı genç neden sizin yeni sevgiliniz olmasın? Hem eski anılarınızı tazelemiş olursunuz, hem de arayı kapatmış olursunuz... Arkadaşlarınızla arayı fazla açmamaya bakın!

Etrafa daha dikkatli bakın

Artık daha iyi bir gözlemci olmak zorundasınız. Hani meşhur bir hikaye vardır; sizi kırmızı bir ışıkta beklerken, aşk karşı tarafa yanan yeşil ışıkta geçti gitti bile diye.. O zaman yeşil ışıkta geçenleri de izlemelisiniz. Size “Gözün dört dönüyor” deseler de aldırmayın. Etrafınıza dikkatlice bakmaya devam edin. “Ben bu adamla birlikte olamam, hiç tipim değil” gibi bir ön yargı içine girmeyin, ilk izlenimler aldatıcı olabilir, herkese eşit derecede şans verin, dış görünüş her şey demek değildir...

İnterneti hafife almayın

Devir internet devri. Artık 3 yaşındaki çocuklar bile internet kullanıyor. Yeni insanlarla tanışmak için internetten faydalanın. Chat odaları, çöpçatan siteleri, sosyal ağlar, sevgili olma potansiyeli olan gizli cevherleri açığa çıkarır ve size çok büyük kolaylık sağlar. Ama internet ortamında insanların kendilerini farklı gösterebildikleri ihtimalini aklınızdan çıkarmayın. Tanımadığınız insanlara özel bilgilerinizi vermeyin ve mutlaka kalabalık bir yerde buluşmaya özen gösterin, hatta bir arkadaşınızla birlikte giderseniz daha güvenli olacaktır.

15 Ekim 2013 Salı

Domates ve Ağız Kokusu

Uzun zamandır ağızda koku var.Açlıkta daha fazla oluyor.Ağız kokumun azalmasını istiyorum.Bir türlü halledemiyorum.İlaçsız bir şeyler yapılamaz mı? dediniz muhakkak olmuştur.Cevabı ise çok basit.


Yapılır.Birçok hastalık ağız kokusu yapabilir.Önce tanı koysak daha iyi olur.Genel önerilere gelelim.Soğan, sarımsak tüketme.Mutlaka yerim ben diyorsan pişmiş halde tüket.Şekerli ve baharatlı yiyecekleri tüketme, sonra ağzınız kokar .Ayrıca gün içinde ağız bakımını da yapmalısınız.Diş çürükleri de ağzınızın koku yapmasına sebep verdiğini unutmamalısınız.Sigara içmemeli, eğer kullanıyorsanız öğünlü olarak dişlerinizi fırçalamalısınız.Unutmayın sigara içmek diş eti hastalıklarını körüklediği gibi ağzınızın kokmasına da sebebiyet verir.

Bol su içmelisiniz.Süt ürünleri yedikten ve içtikten sonra ağzınızı güzelce su ile çalkalamalısınız.Asitli ve kafein içeren içeceklerden sakınmalısınız.İçtiyseniz eğer yine su ile çalkalamalısınız. Ayrıca nefes kokusuna domates iyi gelir bunun yanında elmada tüketebilirsiniz. Etli yemekleri ise günde 1 öğün tercih etmeli ve sonrasında diş aralarına sıkışacak lifler için diş ipi kullanmalı ve ağız gargarası yapmanız ferah bir nefese sahip olmanıza ve ağız kokunuzun yok olmasına yardımcı olacaktır.

Sofranız ve Mideniz Bayram Etsin

Kurban etinin kesiminden saklanmasına, pişirilmesinden hazırlanmasına kadar uzmanların önerilerini dikkate alın, sağlığınız bozulmasın mideniz bayram etsin.Uzun süredir, heyecanla beklediğimiz Kurban Bayramı geldi, çattı.Kurbanlar kesildi, etler ayrıldı, ihtiyaç sahiplerine verildi ve bir kısmı da evimizin dolabına konuldu.İlk günden, hatta ilk öğünden itibaren yenmek için hazırlanan etlerde dikkat etmemiz gereken bazı noktalar var. İşte etin tüketimine dair uzmanlardan en sağlıklı öneriler...


NASIL HAZIRLANMALI?


  • Kurbanların sakatat kısımlarını yani organ etleri tüketilmemeli. Bu tür etler doymuş yağ ve kolesterol oranı oldukça yüksek olmakla birlikte, toksin madde birikimi de maksimum olan yiyeceklerdir.
  • Etlerin görünür yağlarının tamamını temizlenmeli.
  • Hazırlama işlemi sırasında, etler ve diğer besinler ayrı doğrama tahtalarında, ayrı bıçaklar ile doğranırsa besin zehirlenmesi ihtimali azalır.
  • Çiğ etten damlayan suların hiçbir besinle temas etmediğinden emin olun.

NASIL PİŞİRİLMELİ?

  • Kızartma ve kavurma, sağlıksız pişirme yöntemleridir.
  • Etleri, ızgara, haşlama, fırında veya sebzeler ile tencerede pişirme yöntemi en sağlıklı tercih olacaktır.
  • Pişirdiğinizetli sebze veya kuru baklagil yemeklerine yağ eklemeyin.Ekleyecekseniz de minimum sıvı yağı yemeğin pişmesine yakın ekleyin.
  • Kuyruk yağı veya iç yağı, kalp-damar sağlığını tehdit eden yağ türleridir.
  • Etleri pişirirken çok yüksek ısıya maruz bırakarak, hızlı pişirmemelisiniz.Çünkü yüksek ısıda etin sadece dış yüzeyi pişer ve hızla katılaşır.Et sert olur ve iç yüzeyi çiğ kalabilir.

ETLERİ NASIL SAKLAMALIYIZ?

  • Et ve et ürünleri, sıcağa duyarlıdır ve kolayca bozulur.Etleri buzdolabı poşetlerine veya yağlı kağıda sararak saklayın.
  • Buzdolabında maksimum 2-3 gün, buzlukta -2 derecede 1 hafta saklamalıyız.
  • Donmuş etleri buzdolabında çözün ya da tencerede kapağı kapalı kısık ateşte pişirin.
  • Eti kalorifer üzerinde veya açık havada oda ısısında çözdürseniz, besin zehirlenmesine neden olabileceğini unutmayın.Çözdürülmüş etleri yeniden dondurmayın.

Diş Temizliğini İhmal Etmeyin

Uzmanlar, Kurban Bayramı'nda oluşabilecek diş sorunları konusunda uyardı. Doç. Dr. Mehmet Cankat Kara, ''Bayramda diş aralarına yemek artıklarının ya da et liflerinin kaçması kaçınılmazdır.Bu durumda diş ipi ile diş aralarını temizlemekte faydalı olabilecek tek kıl demetinden oluşan fırçaları kullanmasını öneriyoruz'' dedi.Diş arasındaki kalıntılar hem ağız kokusuna hem de diş ağrısı ve diş eti iltihabına yol açtığını belirten Kara, ''Hatta çeneye vuran ağrı yapar'' dedi.


Her Derde Deva Karabiber

Kebap ve köfte başta olmak üzere, birçok yemekte kullanılan ve ülkemizde yıllık tüketimi 3 bin tonu bulan karabiber, mideyi ısıtıyor ve iştahı açıyor.Bunun yanı sıra hazmı kolaylaştırıyor ve afrodizyak etkisiyle cinsel gücü arttırıyor.


İçerdiği antioksidan sayesinde de kalp ve karaciğer hastalıklarını önlemeye yardımcı oluyor.Dünyada en çok tüketilen baharatlar arasında yer alan karabiber, doğu tıbbında ilaç olarak kullanılıyor.Özellikle mide ve bağırsak hastalıklarına fayda sağlaması ve cinsel arzuyu arttırması için tüketiliyor.Ayrıca sinirleri kuvvetlendiriyor.

6 Ağustos 2013 Salı

Kırmızı Abiye Modelleri 2013


Kırmızı Abiye Modelleri 2013 albümü siz değerli e-abiye takipçileri için hazırlanmıştır. Bizleri takip ederek yeni modellerimizi takip edebilirsiniz.

Kırmızı Abiye Modelleri 2013

*Resimlerin üzerine tıklayarak büyük hallerini görebilirsiniz.






































14 Mart 2013 Perşembe

20 Dakika Düzenli Egersiz Yapan Kilo Verebilir

Bazı kişiler ''Ben çok hareketliyim, bütün günü kıpır kıpır ve ev işi yaparak geçiriyorum. Dolayısıyla egzersiz yapmama gerek yok'' diyorlar. Oysa 20 dakika düzenli egzersiz yaptıktan sonra vücut depo yağların olduğu bölgedeki yağları yakmaya başlıyorlar. Dolayısıyla 20 dakika dans, step, aerobik, yürüyüş, yüzme, koşu, kondüsyon bisikleti, yürüyüş bandı veya herhangi bir egzersizi yaptıktan sonra uygulayacağınız ekstra hareketler o zaman daha çok işe yarıyor.


Özellikle de ısınmış vücuda yapacağınız sıkılaştırıcı karın hareketleri bedenin çok daha süratli sıkılaşıp güzelleşmesine ciddi bir katkı sağlıyor. Ama egzersiz yaptıktan sonraki hareketliliğiniz kalori tüketiminize ve yağ yakmanıza yardımcı oluyor. Başlangıçta kendi başına ağır spor asla yapmayın. Lütfen fazla kiloyla birden bire bir dekatloncu kesilmeyin ve mutlaka yavaş yavaş vücudu ısıtarak azdan başlayıp çoka doğru giderek tercihen profesyonel bir danışmanlık alarak egzersiz programına başlayın.

Kendinize Bir İyilik Yapın, Adım Ölçer Alın

Bugünden itibaren hemen bir adım ölçer edinin. Ya da sevdiğiniz, kilolu dostlarınıza, aile fertlerinize bir adım ölçer hediye edin. Adım ölçer nedir dediğinizi duyar gibiyim. İri bir klips yardımıyla kolunuza,bel bölgenize, etek ya da pantolonunuza takılan, içindeki hareketli bilye yardımıyla vücut hareketlerine duyarlı olan ve ne kadar hareket ettiğinizi saptayan özel bir alettir.

Sadece adım atmayla değil, sağa sola dönmek, merdiven çıkmak, vücudunuzu değişik pozisyonlarda hareket ettirmek gibi çeşitli uyarıları hisseder ve sürekli olarak size kaç adım attığınızı ya da buna eş değer harekette bulunduğunuzu hesaplar. Sabah uyanınca duş yapıp takarsınız. Akşam yatarken de toplam attığınız adımları ölçer ve sıfırlarsınız. Sonuçta gerçekle yüzleşir ve kendinizi kandıramazsınız.

Bu Kurallara Uyan Zayıflıyor

1-) Aç Karına Alışverişe Çıkmayın

Açken kan şekeriniz de düşük olacağından farkında olmadan canınız daha çok şey çekebilir ve daha gıda alabilirsiniz.Hatta bu gıdaların çoğu lezzet ağırlıklı ve açken dayanmanızın zor olduğu yiyecekler olabilir.Oysa tokken alışverişe çıktığınızda iradeniz çok daha kuvvetlidir ve gereksiz yiyecek ve içecek alışverişi de yapmazsınız.Bu şekilde davranmak size özellikle bu kriz döneminde ekonomik açıdan da tasarruf imkanı sağlar.



2-) Mideniz Çöp Tenekesi Değil



Pek çoğumuz sofraya otururken bazen de acele ile hesap etmeden tabağını doldurur sonra da kalmasın diye tabağındakini bitirmeye çalışır. Gerçekten de israf kötü bir şey ama midemiz de çöp tenekesi değil. İsraf etmeden ve gereğinden fazla yemek yemeden sofradan kalkmak için en doğrusu yemeyi planladığınız miktarın biraz daha azını tabağınıza almak ve doymazsanız biraz daha almaktır.


3-) Yemek Arkanızdan Ağlamaz



Eğer doyduğunuzu hissediyorsanız hemen o anda çatalı-bıçağı elinizden bırakın ve (kalan yemeği asla çöpe atmayın, saklayın. Bir sonraki öğünde tüketin veya sokakta yaşayan aç hayvanlara verin) derin bir nefes alıp önünüzdeki tabağı kendinizden uzaklaştırın.


4-) Yavaş Yiyin



Pek çok kişi sık sık hatırlatmama rağmen yemekleri yavaş yavaş değil, hızlı bir şekilde ve iri lokmalar halinde tüketiyor. Eğer yemeklerinizi hala yavaş yavaş oturarak küçük lokmalar halinde yiyemiyorsanız, o zaman masanıza hatırlatma kağıtları yapıştırın. Yine de unutursanız o zaman da her 2-3 lokma yiyip geriye doğru yaslanın. Çatalı-bıçağı elinizden bırakın. Çok az bekleyin ve yine çatal-bıçağı elinize alıp yemeye devam edin. 


5-) Miktarları Azaltabilirsiniz



Diyet yaparken en önemli yanlışlardan biri de tüm gıdalardan orantılı bir şekilde azaltmak yerine sevmediğiniz bir gıdayı kesmek. Böyle bir yanlış yapmayın, besin değerlerinizi bozarsınız. Örneğin size tavuk ve salata verilen bir öğünde tavuğu keserseniz protein almamış olursunuz. Ama hem tavuktan hem de salatadan orantılı azaltırsanız o zaman daha doğru bir müdahale yaparsınız.

12 Mart 2013 Salı

İdeal Kilo Hesaplama

Herkesin vücut yapısı farklı olduğundan İdeal kilo için kesin bir şey söylemek doğru olmamakla birlikte, çıkan sonuç sizin için bir fikir verebilir. Bu değerlerden fazla uzaklaşmamanız daha sağlıklı bir hayat sürmek konusunda yararlı olacaktır.

 

İdeal Kilo Hesaplama sayfamızda fiziksel özelliklerinize göre kaç kiloda olmanız gerektiğini öğrenebileceğiniz İdeal Kilo Hesaplama aracımız bulunmaktadır. 

Lütfen boyunuz, kilonuz, yaşınız ve cinsiyet bilgilerinizi aşağıdaki alana yazdıktan sonra HESAPLA butonuna basınız.


YUKARIDAKİ DEĞERLER NASIL HESAPLANIYOR?

Vücut Yüzey Alanı:
0.20247 x Boy (m)0.725 x Ağırlık (kg)0.425

Yağsız Vücut Ağırlığı
Erkek: (1.10 x Ağırlık (kg)) - 128 (Ağırlık2/(100 x Boy(m))2)
Bayan: (1.07 x Ağırlık (kg)) - 148 (Ağırlık2/(100 x Boy(m))2)

İdeal Vücut Ağırlığı
Erkek : 50 + 2.3 ( Boy (in) - 60 )
Bayan : 45.5 + 2.3 ( Boy (in) - 60 )

Body Mass Index (Vücut Kitle İndeksi)
Ağırlık (kg) / Boy (m)2

Beden Kitle İndeksinize göre aşağıdaki tablodan vücudunuzun genel durumunu hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.